Sanat eğitiminin içinde fotoğraf eğitimine de dengeli bir şekilde yer verilmesi, öğrencinin tek boyutta yetişmesine değil, araştırma içine sokularak çağın teknolojisinden yararlanmasına olanak tanınması açısından önemlidir. Bunun, orta dereceli okullarda özellikle de Anadolu Güzel Sanatlar Liselerinde benimsenmesi öğrenciyi farklı malzeme ve teknikle karşılaştırmanın yaratıcılık bağlamında bir eğitimin gerçekleşmesi açısından güzel bir örnek oluşturacaktır. Desenin, sanatın temeli olması açısından eğitimdeki yeri çok önemlidir. Ancak özellikle orta öğretimde öğrenciyi, salt desen boyutunda kaleme dayalı, gördüğünü iyi bir şekilde yineleyen tarzda yetiştirmek yerine düşünen, tasarlayan bireyler olarak yetiştirmek çok daha doğru olacaktır.
Anadolu Güzel Sanatlar Lisesinde özellikle öğretmenlerin alanında yüksek lisans, sanatta yeterlik-doktora yaparak araştırma içine girmesini istemem, ayrıca eğitimci yetiştiren okullardan gelmeyen öğretmenlerin, deneyimle bu açığı kapatması gerektiği işte hep bu örnekleri yaşamanın sonucu geliştirilen önerilerdir. Fotoğraf eğitimine herkesten önce gerek yok diye itiraz eden resim öğretmeninin, böyle alan okulu için seçilmelerinde çok titiz davranılması gerekmektedir. Tabii bu okullarda idareci olmanın koşulları da önemsenmelidir. Alan dışı idareciler eğitimdeki farklılığı , çeşitliliği kavrayamazsa oradaki sanat eğitimini ciddi şekilde aksatacaktırlar. Üniversitelere öğrenci götürülüp orada ders yapılmasını ya da üniversiteden öğretim elemanı getirilmesini engelleyeceklerdir. Ders verilmesi dışında konferans , panel, sergi gezdirme vs. yede sıcak bakamayacaklardır. Halbuki büyümekte olan orta öğretim öğrencisi alabildiğine malzeme, konu , teknik ve kültür bağlamında çeşitliliğe sokulmalı ki hem o yaşa hitap edilsin hem de üniversitede doğru alanı seçerek mutlu olsun , yarı yoldan dönmesin.
Desen dersinde desen, Resim dersinde desen, Grafik Tasarım dersinde desen, Temel Sanat Eğitimi dersinde desen , Heykel dersinde desen ( desenden kasıt salt gördüğü natürmortu yada figürü kurşun kalemle yineleyen bir anlayış kastediliyor. ) İçinde tasarım kaygısı olmayan, farklı malzeme ve tekniklere yer vermeyen bu yinelemelerde ısrar eden öğretmenlerden bir de fotoğraf eğitimi gerçekleştirmeyi beklemek zor oluyor tabii. Daha fazla çalışmamak , düşünmemek adına.
Önemli olan, öğrencinin devinim gereksinmesi dahi hesap edilerek, dokunma istemine yanıt verebilmek bunlardan çok daha önemlisi beynini, duygu ve duyularını kullanmasına , tasarlayarak yaratıcılık çerçevesinde yaşamasına olanak tanımak temel görevimiz olmalıdır.
Bu anlamda Türkiye’deki eğitim sistemi öğrencisi, öğretmeni ve idarecisiyle bir bütün olarak ele alınmalı ve sorgulanmalı, eğitim-öğretim yeni bir yapılanma çerçevesinde değerlendirilmelidir.
Tülay ÇELLEK
|
